30 Nisan 2009 Perşembe


ÇİKOLATA

Adam kumsalda yürürken ayağı birşeye takılmış, bir de bakmış bir lamba.. "Hahahaa" demiş; "bu da içinden cin çıkan sihirli lambalardan olmasın?" Lambayı biraz ovalamış vee... birden etrafı dumanlar kaplamış, derken kocaman bir cin ortaya cıkmış : - Benden üç şey dileyebilirsin, dile bakalım! Adam "Harika!" demiş.. "ilk olarak 1 milyar dolarım olsun istiyorum" Cin parmaklarını şıklatmış ve kumsal baştan aşağı silme banknotlarla dolmuş... Adam gözlerine inanamamış ve ikinci dileğini söylemiş : - Hawaii'de okyanusu gören lüks bir villa istiyorum Cin yine parmaklarını şıklatmış ve adam birden elinde lambayla kendini Hawaii'de muhteşem bir evin önünde bulmuş. Cin sormuş: - Evet, son dilegin nedir? Adam düşünmüş düşünmüş ve: - Kadınlar icin dayanılmaz, karşı konulmaz olmak istiyorum. Cin yine parmaklarini şıklatmış veeeee... Adam bir kutu çikolataya dönüşmüş..

PİS ZENCİ

Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarında dolaşırken bir tabela görürler: "Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100 dolar." Smith'in 101 doları, John'un ise 99 doları vardır. John, Smith'e: "Sende fazla olan 1 doları bana ver birlikte girelim" der. Smith'se: "Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin" der ve içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John: "Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de girip beyazlaşayım." Smith cevap verir: "Defol burdan pis zenci!"

AMERİKAN MÜHENDİS

Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor. Bunun için de eşekten yararlanılıyor: Eşek hangi yolu izlerse, orası genişletip araba yoluna dönüştürülüyor.. Köye gelmiş olan Amerikalı Barış Gönüllüsü, ne olup bittiğini kavrayamadığı için sorar: - Ne yapıyorsunuz böyle? - Yol yapıyoruz. - Bu eşek ne için? - O, yolun mühendizi. Yola uygun geçeneği o gösterir. Barış Gönüllüsü katıla katıla güler: - Ya eşek bulamasaydınız? - İşte o zaman Amerika'dan mühendiz getirirdik!

ESKİ ARABA

İki tane çiftçi; biri Adanalı diğeri Kayserili, sohbet ediyorlarmış; bu arada haliyle zenginlikleriyle övünüyorlar.. Adanalı başlamış : - "Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz" demiş... Kayserili de bunun üzerine: -Yav bizim de vardı öyle eski bi arabamız, ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık...

KADIN İÇİN

Kayserili Pire Memet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğrulmuş. Bir hemşehrisi önüne geçmiş: - Ne yapıyorsun, burası kadınlar için... Uçkurunu eline almış olan Pire Memet: - "Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış.

SÜNNET

Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir. Üçü de birbirinden oburdur. Hoca ne yemek çıkarırsa silip süpürürler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sünnettir" diye ekmekle iyice sıyırırlar. Bu sirada odaya Hoca'nın oğlu girer. Mollalar Hoca'yı memnun etmek için: - "Aman ne güzel çocuk. Adı ne bunun?" diye sorarlar. Hoca: - "Adı Farzdır", der. Mollalar şaşırıp birbirlerine bakarlar: - "Bu ne biçim isim Hoca Efendi?" derler. "Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık." Hoca hemen taşı gediğine koyar: - "Ya sünnet diyeyim de onu da mı yiyesiniz?"

ETMESSEN ETME

Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."

KAYIN VALİDE

Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".

HANGİSİ

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş. "Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş. "Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler. "Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler. "Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."

DAHA ÇOK İSTİYOR

Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlanır: - "Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?" - "Hayır düşmedim. Arkadaşım Orhan'la dövüştük. Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!" Annesi oğlunu yatıştırmaya çalışır: - "Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil. Ben sana yarın pasta çörek vereyim. Arkadaşına da ver, barışın. Güzel güzel oynayın olmaz mı?" - "Olur anneciğim, barışırız." Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu: - "Yine ne oldu?" - "Arkadaşım yaptı; daha çok pasta, çörek istiyor!"

YAZI TURA

Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş: - "Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?" Temel: - "Hocam bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum!"

CEZA

Öğrenci sınıfa yeni gelmişti. İkinci günü öğretmenine sordu: - "Öğretmenim, insana yapmadığı bir şey için ceza verir misiniz?" - "Olur mu evladım?", dedi öğretmen. "Yapmadınsa ceza da olmaz. Niye sordun bunu?" - "Efendim dün verdiğiniz ev ödevini yapmamıştım da ceza verirsiniz sanıyordum.."

Ümmed-i Muhammed'in

Ali Mısır'da okuyan bir öğrenci. Sınavlar bitmiş ve yaz tatiline girecekler.. Babası Ali'ye telefon eder ve sınavların nasıl geçtiğini sorar. Ali de bilmediği halde "çok iyi geçti" der ve bunu üzerine babası onu İstanbul'a işlerinde yardım etmesi için çağırır. Ali gidecektir İstanbul'a ve arkadaşına son olarak şöyle der; "Ahmet sen notlarımı öğrenirsin ve beni ararsın. Eğer telefona babam çıkarsa Muhammed'in Ali'ye selamı var dersin; ben anlarım bir tane zayıfım olduğunu." Ahmet notları öğrenir ve arar. Telefona babası çıkar ve Ahmet şöyle der: - Amcacım Ali'ye söyle ona bütün Ümmed-i Muhammed'in selamı var...

KAÇIŞ

İki deli hastane koşullarına dayanamayıp kaçmaya karar verirler. Bir gece, çok başarılı bir operasyonun ardından, hastane dışına çıkarlar; ancak bir markete girip, bir şeyler alarak dönerler. Arkadaşları, kaçmayı başardıkları halde neden döndüklerini sorunca; şu cevabı verirler:-"Bugün provasını yaptık, asıl kaçış yarın gece!"

KAPININ ANAHTARI

Doktorlar, akıl hastaları ile ilgili yaptıkları bir araştırma çerçevesinde, bir grup hastayı bir odada toplayıp; duvara bir kapı resmi çizmişler. Tüm delilerin de eline birer anahtar vererek gözlem yapmaya başlamışlar. Delilerin hepsi duvardaki kapının kilidini açmaya çalışırlarken, bir tanesi kenarda oturuyormuş. Genç bir doktor, onun yanına gitmiş ve neden öylece oturduğunu sormuş:-"Doktor bey, deli bunlar deli... O ellerindeki anahtarlarla, o kapıyı açabileceklerini sanıyorlar..." "Yani o anahtarlarla bir şey yapamayacaklarını fark ettin?" -"Elbette o anahtarlar bir işe yaramaz doktor... Kapının anahtarı bendeki!"

IŞIĞI NİYE AÇTIN

Akıl hastanesinde aynı odada kalan hastalardan biri, gecenin bir vakti kalkar ve ışığı yakar. Bunun üzerine uyanan hastalardan biri, buna çıkışır:-"Yahu niye yaktın şimdi ışığı?" -"Hiiiç... Öbür odaların ışığı açık mı değil mi anlamak için..."

ARMUTLAR

Akıl hastanesini teftiş etmekte olan bir müfettiş, bahçeye gelince, delilerin kendilerini çeşitli ağaçların dallarından aşağı sarkıttıklarını görmüş. Edindiği pekçok tecrübeye rağmen, daha önce görmediği bu olay ilgisini çekmiş ve görevlilere sormuş:-"Ne yapıyor bunlar?" -"Efendim, onlar kendilerini armut zanneden hastalar..." Müfettiş biraz daha ilerlemiş, ve yerde boylu boyunca yatan başka bir hasta görmüş:-"Peki bunun nesi var?" -"Ha o mu? Efendim o olgunlaşıp yere düşen armutlardan!"

BİR KG MERHABA AL DESEM

Bir akıl hastası taburcu olmak üzeredir. Onunla ilgilenen doktor son bir soru sormak ister:-"Bana yarım kilo merhaba al desem, ne dersin?" -"Size deli derim doktor bey, olacak şey mi o dediğiniz?" Bunun üzerine memnuniyetle taburcu kağıtlarını imzalayan doktor, tam çıkarken hastasına sorar:-"Niçin deli derdin peki bana?" -"Merhaba kiloyla değil de, metreyle satılır da ondan!"

KULAKLARINI KESERSEK

Doktor akıl hastasıyla terapi yapmaktadır; sorar:-"Bir kulağını kesersek ne olur?" -"Canım acır, hem de çok!" -"Peki iki kulağını kesersek?" -"Aaa... O zaman iyi göremem!" -"O nedenmiş?" -"Ee iki kulağımı da keserseniz, gözlüklerim düşer!"

BALIK ALIK

Deli deniz kenarında duvara oturmuş. Elinde de bir olta, yoldan geçen biri dalga geçerek sormuş: "Orada balık mı tutuyorsun sen?" "Hayır alık tutuyorum." "Tutabildin mi bari?" "Çook... Seninle 23 oldu..."

MISIR TANESİ

Adamın biri karakola müracaat ederek hayatından endişe ettiğini söyler. Komiser: - "Sizi kim tehdit ediyor?" - "Kümes hayvanları." - "Kümes hayvanları mı? Anlayamadım." - "Anlayamayacak ne var komiser bey? Görmüyor musunuz ben bir mısır tanesiyim!" Bir akıl hastasıyla karşı karşıya kaldığını anlayan komiser, hemen iki polis çağırarak adamı akıl hastanesine gönderir. Uzun bir tedaviden sonra adamı güç bela mısır tanesi olmadığına ikna ederler ve taburcu ederler. Adam akıl hastanesinden çıkar çıkmaz, tekrar başhekimin karşısına gelir. Rengi sapsarıdır. Başhekim: - "Hayrola neyin var?"

BU KATTA DURMUYOR

Kadın doktora gitmiş ve: - "Doktor Bey, kocam kendini asansör sanıyor." - "Peki hanımefendi eşiniz niye gelmedi sizinle?" - "Getireceğim ama bir türlü bu katta durmuyor ki.."

İÇERİDE BİR DELİ VAR

Adamın biri sinemaya gitmiş. Gişeden bilet almış ve içeri girmiş. Tekrar almış, tekrar girmiş; tekrar almış, tekrar girmiş.. derken dört beş defa bilet almış.. Gişedeki adam dayanamayıp sormuş: - "Ya adam bu kaçıncı biletin?" - "İçerde bir deli var, biletimi durmadan yırtıyor.."

NAPOLYON

Napolyon akıl hastanesini ziyarete gider. Delinin biri yanına gelir: - "Babalık sen de kimsin?", der. - "Ben Napolyon'um." - "Üzülme bende de böyle başlamıştı.."

YÜZME BİLMİYORUM

Günün birinde delilere yüzmelerini söylemişler. Hava çok sıcakmış. Deliler bunu severek kabul etmişler, ama havuz boşmuş. Atlayan çakılıyormuş. Bütün deliler atlamış, en sona bir deli kalmış. "Bu deli akıllanmış" diye konuşurlarken sormuşlar: - "Sen niye yüzmüyorsun?" - "Ben yüzme bilmiyorum ki.."

HEPSİ ERİYOR?

Deli, kahveye girdiğinde soluk soluğaydı. Boş bir masaya oturup ocağa seslendi: - "Bana bir çay!" Çay geldi, şekerleri atıp karıştırdı. Garsondan yine şeker istedi. Onları da atıp karıştırdı, yeniden istedi. Garson: - "Sekiz şeker koydun çaya", dedi şaşkın şaşkın.. - "Koydum ama, işte görüyorsun, hepsi eriyor.."

APTAL DEĞİLİZ

Adamın biri arabasıyla akıl hastanesinin önünden geçerken arabanın lastiği patlar ve fırlar gider. Adam aracını zorla kontrol eder ve şans eseri zararsızca yolun kenarına çeker. Bagajından stepne lastiği çıkarır fakat onu takmak icin hiç bijonu yoktur. Adamcağız başlar kara kara düşünmeye. Bu sırada akıl hastanesinin parmaklıklarına bir deli tırmanır ve adama seslenir: - "Hişt n'apıyorsun orada?" Adam: - "Ya sorma lastik patladı, yenisini takacağım ama hiç bijonum yok" Deli güler: - "O da dert mi, öbür tekerleklerden al birer bijon, böylece her tekerde 3 bijonun olur istediğin yere güvenle gidersin.." Adam bu akla hayret eder ve deliye sorar: - "Ya sen bunu nasıl düşünebildin be kardeşim, ne biçim delisin sen?" Deli yeniden güler: - "Deliyiz kardeşim de, aptal değiliz.."

BİR KEDİ DAHA

Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar. Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu: - "Kim o?" İçlerinden biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki, delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı. Bekçi geri dönüp yine seslendi: - "Kim var orada?" İkinci deli cevap verdi: - "Bir kedi daha."

SİŞELERİ GETİRDİNMİ

İki deli bir gün oyun oynamaya karar vermiş. Biri diğerine: - "Hadi ben kasap olayım, sen de müşteri ol", demiş. Diğeri de kabul etmiş. Müşteri olan deli kasaba gelmiş ve: - "Bir kilo odun verir misin usta?" demiş. Diğeri de: - "Olur, peki şişeleri getirdin mi?", demiş.

ANLATMADAN ANLATMAYA

Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar: - "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?" Delinin biri cevap verir: - "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş. Başhekim "bir de ben söyleyeyim o zaman", demiş. "5", demiş çıt yok, "7" demiş çıt yok.. Bakmış çıt yok; sormuş "ben söyleyince neden gülmüyorsunuz?" Delinin biri cevap vermiş: - "Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var..."

BAŞHEKİM

Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca, pilot şu cevabı verdi: - "Başhekim kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl şaşıracak!"

SAPAN YAPACAĞIM

Adamın biri aklını sapanla bozmuş. Nerde bir karış lastik bulsa hemen sapan yapıp evlerin camına taş atıyormuş. Sonunda akıl hastanesine kapatmışlar. Gel zaman git zaman adam bir gün başhekimin odasına gitmiş "ben artık akıllandım, beni çıkarın" demiş. Başhekim: - "Peki seni çıkarırsak ne yapacaksın?" - "Evleneceğim." - "Evlenince ne yapacaksın?" - "Gelini alıp gerdek odasına getireceğim." - "Sonra?" - "Önce duvağını sonra gelinliğini çıkaracağım..." Doktor heyecanlanmış: - "Sonra, sonra?" - "Sonra sütyenini çıkaracağım.." - "Eee sonra?" - "Sonra külotunu çıkaracağım.." Doktor iyice heyecanlanmış artık: - "Anlat ,anlat sonra?" - "Külotunun lastiğini çıkarıp sapan yapacağım..."

KAÇ KİŞİSİNİZ:)

Akıl hastanesini gezmekte olan gazeteci, bir koğuşta rastladığı hastaya sordu: - "Burada kaç kişiniz?" Karşısındaki, "boş ver" dedikten sonra: - "Asıl", dedi, "siz dışarıda kaç kişiniz?"

KAPI KİLİTLİ

Bir akıl hastanesinde deliler iyileşmiş mi, diye bakıyormuş doktorlar. Doktorlar duvara kapı çizmişler. Bütün deliler bu kapıya çarpıyorlarmış. En son bir deli kapının üzerine yürümemiş. "Neden geçmiyorsun?" demişler. "Tabi kapıyı kilitlediniz, anahtarı da aldınız; biz içeriye giremiyoruz." demiş..

2 DEFADIR GÖREMEDİM

Akıl hastanesine yeni atanan doktor, koridorlarda dolaşırken bir de bakmış, otuz kırk kadar hasta sıraya girmişler, bir kapıdaki delikten içeri bakıyorlar.. Sırası geçen de tekrar sıraya giriyormuş. Bunun ne olduğunu merak eden doktor delikten bakmaya çalışınca, deliler buna engel olup: - "Sıraya geç hemşerim, bak biz sabahtan beri sıramızı bekliyoruz", diye adamı terslemişler. Çaresiz sıraya geçen doktor, onbeş yirmi dakika bekledikten sonra sıra kendisine gelince, delikten içeri bakmış fakat bir şey görememiş. Bu arada arkada sırasını bekleyenler: - "Hadi kardeşim, işimiz gücümüz var seni mi bekleyeceğiz", diyerek doktoru kenara iteklemişler. Baktığından bir şey anlamayan doktor tekrar sıraya geçmiş, sıra kendisine gelince yine bir şey görememiş, arkasındakiler itekleyip kenara atmışlar. Bunun üzerine genç doktor hastalara: - "Arkadaşlar iki defa baktığım halde hiçbir şey göremedim, neden acaba?" diye sorunca, hastalardan biri: - "Doktorcuğum, sen iki defa bakıp bir şey görememişsin, biz senelerden beri baktığımız halde bir şey göremiyoruz", diye cevap vermiş.

KURMADAN YÜZERMİ?

Deli, saatini hastane bahçesindeki havuza atmıştı. Bunu gören arkadaşı: - "Niye attın saati havuza," demiş. - "Nasıl yüzdüğünü görmek için..." - "Peki, kurdun mu?" - "Hayır." - "Enayi, kurmadan yüzer mi?"

HATIRLAMIYORUM

Deliler hastanesinde bir deli arkadaşına peygamber olduğunu söyler, arkadaşı da ona inanmaz. - "Oğlum" der, "kafayı yedik de bu kadar da değil." Daha sonra bir diğer arkadaşının yanına gider ve der ki: - "Hasan peygamber olduğunu iddia ediyor". Bunun üzerine diğer arkadaşı: - "Yalan, çünkü ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum."

BURDA BEKLİYORUM

İki deli oturuyormuş, birisi aniden ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış. Oturan deli sormuş: - "Nereye?" - "Seni aramaya.." - "İyi.. Çabuk gel, ben seni burda bekliyorum.."

ARMUTLARI TOPLUYORUM

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş: - "Yukarıdaki ne yapıyor?" - "Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte. Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor." - "Peki ya sen burada ne yapıyorsun?" - "Ben de düşen armutları topluyorum."

MASRAF KAPISI

İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle saatte 160la uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. Arabayı süren: - "Yüz bin liralık", dedi. "Süper olsun." Benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra: - "Gidin işinize be!" diye bağırdı. "Sizin civatalarınız gevşek!" İkincisi, araba kullanana döndü: - "Gördün mü! Araba masraf kapısı açtı bile!"

KARIŞTIRMADIN

İki deli havuzun başında oturuyorlarmış. Biri kalkıp havuza şeker atmış. Havuzdan bir yudum almış ve tükürmüş. Arkadaşına: - "Havuza şeker attım ama tatlı olmadı.." demiş. Arkadaşı: - "Karıştırmadın ki salak!"

PROVASINI YAPTIK

İki deli bir gün deliler hastanesinden kaçmışlar. Kimse bu delileri bulamamış. Doktorlar ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmiş. Doktorlar hayretle "niye geldiniz?" demişler.. Deliler: - "Yarın kaçacağız da, onun provasını yaptık."

ENAYİMİYİM

Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşıyormuş. Bunu gören doktor; "öyle sürülmez, düzeltsene arabayı.." Deli hemen cevap verir: - "Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm akşama kadar kum taşıttırdılar, enayi miyim ben?"

NE BİLEYİM?

Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir delinin oturmuş, birşeyler yazdığını gördü: - "Kolay gelsin ne yazıyorsun?" - "Mektup yazıyorum efendim." - "Yaaa..Kime yazıyorsun?" - "Kendime.." - "Peki ne yazılı mektupta?" - "İlahi doktor bey, deli misiniz siz.. Mektubu daha almadım ki içinde ne yazdığını bileyim?"

TENEFÜS

Bir uçakta tam yedi deli varmış... Bunlardan sadece uçağı kullanan birinci pilot normalmiş.. İkinci pilot da deliymiş.. Durgun ve normal hava şartlarında yolculuk yaparlarken birden bire uçağın sağa ve sola yattığını hisseden birinci pilot şaşkınlıkla ikinci pilota sorunun ne olduğunu sormuş; o da, "sanırım bu dengesizlik içeriden delilerden geliyor" diye cevap vermiş. Birinci pilot, ikinci pilota emir vermiş: "o zaman git ve rahat durmalarını söyle!". Bunun üzerine delilerin yanına giden ikinci pilot onları susturmayı başarmış. Birinci pilot ikinci pilota "nasıl susturdun" diye sorduğunda; "ben öğretmen oldum, onlar öğrenci oldular.. uçağın imdat zilini çaldım şu an tenefüsteler.." diye cevap vermiş.

KAÇANLARI YİYELİM

Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında "şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi?" demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve: - "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler. Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, öteki araya girmiş: - "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"

ŞİŞELERİ GETİRDİM

Akıl hastanesinde bir gün, bir deli hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta; hasta bakıcıyı tokatlar. Bakıcı, "ne oluyor?" der. Hasta cevap verir: - "Şişeleri getirdim abi."

KARŞI DUVARIN ÇİVİSİ

Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış. Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış: - "Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun. Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba", demiş.

KURUSUN

Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"

ADIN NEYDİ?

Avcılar aralarına yeni katılan acemi avcıyı sınamak isterler ve ellerinde bulunan; av kuşları ile ilgili kitabı çıkartıp bir sayfa açarlar. Bu sayfada bulunan kuşun gövdesini kapatıp bacaklarını acemi avcıya gösterirler, cevap alamayınca diğer resme geçerler... Ondan da cevap alamazlar ve birkaç resimden sonra alaylı biçimde "senin iyi bir avcı olman için daha çok çalışman lazım" deyince, acemi olan avcı mahçup ve üzgün olarak aralarından ayrılırken, diğer arkadaşlardan biri "arkadaşım senin adın neydi?" deyince acemi avcı pantolonunu indirip bacaklarını gösterir.

3.KADINSIN

Adam balık tutuyor. Bir elinde oltası öbür eli ise bir taşı tutmuş vaziyette havada... Kadın yanına yaklaşıyor ve soruyor: - "Oltayı anladım da, bu taşı neden böyle tutuyorsunuz?" Adam: - "Bir şartla söylerim!" Şartı duyan kadın kızıp gidiyor ama merakını yenemiyor, tekrar dönüp geliyor. "Peki diyor şartını yerine getirelim; ondan sonra söyle bu taşı neden böyle havada tuttuğunu.." Şart yerine geldikten sonra adam taşı neden öyle havada tuttuğunu açıklıyor.. - "Bu oltaya sabahtan beri hiç balık vurmadı. Ama sen bu taşa düşen üçüncü kadınsın."

BOZ KARTALIN TADI

Milli Park Polisleri, adamın birini, nesli tükenmekte olduğu için koruma altına alınan bir Boz Kartal'ı kesmiş, pişirip yerken görmüş ve derhal tutuklamışlar... Mahkemede adamın avukatları müthiş bir savunma yapmışlar: "Bu adam ormanda yolunu kaybetmişti. Günlerdir aç olduğu için ya kartalı öldürecekti, ya kendisi ölecekti." diye... Yargiç bu savunmayı kabul edebileceğini söylemiş. Kararını açıklamadan önce, sanığa dönmüş: - "Son bir şey sormak istiyorum" demiş, "Ben de av meraklısıyım da.. Bu Boz Kartalın tadı nasıl bir şey?" - "Valla efendim!" demiş adam, "Tam olarak Kelaynak ile Mavi Gagalı Puhu Kuşu tatlarının arasında bir şey..!"

BİR ASLAN İÇİN

Avcının biri palavra sıkıyormuş.. "Geçen yaz Afrika'da 99 aslan vurdum.." Arkadaşı dayanamamış, "100 de şuna bari" demiş. Avcı da "1 aslan için yalan mı söyliycem sana" demiş.

BERABERE

Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip: - "Hocam," der "Sen bizim takımın durumunu bilmezsin... " - "Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilir misin?" - "Ne yaparlar?" - "Seni parça parça ederler..." Hakem cevap verdi: - "Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız..." - "Neden?" - "Öteki takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!..."

DELİKLER

Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel'in önderliginde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar. Temel: - "Yatın yere, tavşan deliği!" Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar. Tekrar yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar karşılarına. Temel: - "Yatın yere, tilki deliği!" Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar. Onu da vururlar. Tekrar yola düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel: - "Yatın yere, ayı ini!" - Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakar. Temel: - "Uşaklar ne çıkacagını bilmiyorum. Ama yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza!" Ertesi gün gazetelerde: - "Dört avcı tren altında can verdi..."

ÜÇ KEZ

Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş : -Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok! Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı. Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü. Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti. Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak. Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana gülüyor! Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım. Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti. Yine nefesi ensemde... şansa bakın... ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi? Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış: -Sen de çok yürekliymişsin kardeşim! Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim. Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış : -Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?

SENDEN HIZLI KOŞSAM YETER

Bir Amerikalı ile Japon safariye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları da birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar. Derken uzakta bir aslan görünmüş. Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana. Aslan bizimkileri farkedince üzerlerine doğru gelmeye başlamış. Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış. Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış. Amerikalı sormuş: -Ne o, aslandan hizlı mı koşacaksın? -Yoo, senden hızlı koşsam yeter.

HAKEMLER BİZDE

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."

BAŞÇAVUŞ ALBAYI TUTUKLAYACAKMIŞ

Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

TATİL BİTTİ

Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

28 Nisan 2009 Salı

KIYISINDAYMIŞ GİBİ EN SAKİN DENİZLERİN

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin

EN GÜZEL TARAFI İMKANSIZLIĞIN

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

BÜYÜK AŞKIMIZ

büyük aşkımız

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

TUZ KADAR

Bilmeden içine darlık verdimse,
Vedamı özrüme sayıver gitsin.
Sevmek sevdiğini mutlu görmekse,
Ey gönlüm; bu aşktan cayıver gitsin!

Aşkınla yüz yürek kavrula dursun,
Dilerim kahrınla can verip ölsün!
Kalbinde tuz kadar bir yerim olsun,
Adıma 'nefretim' deyiver gitsin!

TEN SUSTURUR AYAZI

Gönül yanlışlarının matem turlarında
Tütsü kokusu sarar sevda esaretlerini

Düşer faslı eftelya serpil umutlara
Köşede afroz keser yekte bıçkını küheylan
Galataya karşı serper umutlarını seher
Derinden bir nağmeye bürünür sevda

Vakit yıldız kaymalarına dem tutuşundayken
Keramet sanar gölge oynaşmalarını haspa

İlk defa gülüştü sabahla rüzgar
Kağıttan helvalar dizildi dünden güne
Döküldü hatıralar Leica öbeklerinden
Ömür enstantanelerinde sarıldı siyahla beyaz
Merdiven aralığına sinik tahayyüller
Suslarında kahpe soylu bir geceyi siler
İhtimal vaki insel nağmelerinde tazenin

Aşk yanar kaminetosunda
Düşselinde ten susturur ayazı

YALANMIŞ

Aşkınla ölürüm, derdin hep bana
Sevdanı anlatan sözler yalanmış
Hani, mutluluklar verirdim sana
Benimle verdiğin pozlar yalanmış

Gözlerin, gözüme hani dost idi
O can, yollarıma hani post idi
Bensizlik ölüme bedel kast idi
Bakınca kızaran yüzler yalanmış

Benimle yaşardın bahar, yaz gibi
Sarılır öperdin gelin, kız gibi
Ayrılık çalarsın şimdi saz gibi
Öpünce aldığın hazlar yalanmış

Saçlarına gonca güller takardın
Dualar ederde, mumlar yakardın
Sen bu ayrılığı nerden çıkardın
Gözlerime bakan gözler yalanmış

Direnir zamana karşı koyardın
Ayları tutarda günleri sayardın
Şeytanla birleşir gözümü boyardın
Yaşadığın bahar, yazlar yalanmış

Ayrılık deyince düşerdin derde
Set çeker aşkıma olurdun perde
Meğerki beklermiş gönlün siperde
Cilveli cilveli nazlar yalanmış

Plaklar susmazdı, çalardı şarkın
Suyumu kesildi aşk denen çarkın
Anladım ki yokmuş zalimden farkın
Kalbindeki ateş, közler yalanmış

ŞU ÇOK UZAKLARDA

Kanımda çay ve tütün kokusu,
Yine yollardayım!
Çantamda ceketim,şapkam,
Kalemim ve birkaç çamaşır...
Kefenim kimbilir hangi pamuk tarlasında!

Çocukluğumu öldürdüler!
Katiller,yasal tutanaklarda yok.!
Gençliğimi gaspettiler,
Suçlular,dışarda!

Kırk yıldır iki mevsim bilirim!
Buğday yürekli yarınlar,
Ak umutlu sabahlar,
Kaygısız,çocukça koşmacalar düşlemiştim!
Çok şey istedim galiba!

Su,çok uzaklarda!
Yokuşlar,korkunç ve sarp!
Bedenim sonsuzluğa su/sasa da,
Yüreğim umutlara mahkum!
Umutlarım,nefretlerden daha büyük!

Açım,yorgunum,
Çaresizim,mahcubum,
Muhtacım,dermansızım...
Doğrulmaya mecalim yok.!

Gözlerimde nem,
İçimde öfkelerin en koyusu!
Fırtınalar kopuyor gecelerimde!
Çığlıklarım hazan yapraklarında parçalandı!
Sabahlarım,uykuya aç
Ve...
Kanımda sadece çay ve tütün kokusu...

BALIK BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Duygusal yapıları her alanda kendisini gösterir. Sanata eğilimli bir burç oldukları için bir çok sanatçının balık özellikleri güçlüdür.Arkadaşlık duygularına çok fazla önem verdikleri için, yaşantılarında yapılan hataları affetmezler Çevrelerinin çabuk etkisinde kalırlar. Yaşamda başarılı olmak için motivasyona ihtiyaçları vardır.

Mistik güçleri çok fazladır. Hissetme yönleri güçlüdür. Bilmeyi ve öğrenmeyi seven bu kişiler yaşam boyunca her şeyi merak ederler. Hatalardan ders almasını beceremezler. Aynı hataları birkaç kez tekrarladıkları görülmüştür. Alışkanlıklarına bağlı olduğu içinde bulundukları şartları kolay değiştirmekten hoşlanmazlar.

Çok çabuk karamsarlaşabilen bu kişilerle yaşamak hem zevkli hem de zordur. Duygu ve mantık arasında doğru dengeyi kurabilirlerse, yaşam onlar için mükemmel olur. Fakat ne yazık ki, her zaman aynı ölçüyü tutturamazlar. Toplum ilişkilerine önem verseler de, kuşkucu yapıları yüzünden olaylara uzak kalabilirler.

Sürekli haklarında konuşuluyormuş hissi içinde, karamsar ve huzursuzlaşabilirler. Politika konusunda duyarlı fakat etkileşime hazır oldukları için de zaman zaman hata yapabilirler. Aile bağları güçlü ve sevdiklerine bağlı olan bu kişilerle anlaşmak her zaman kolay değildir.

KOVA BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Hayal güçleri sınırsız olmakla birlikte, düşünceleri bulundukları anın ötesinde, akılcı ve sezgiseldir. Kova 'lar dik kafalıdırlar. Kendilerini dinleyenlerin ne demek istediklerini anlamadıklarını sanırlar. Kovaları tanımlayan sözcük 'Biliyorum' dur. Kova burcu insanları sevecen tavırları ile tanınırlar.

Bu kişiler bencil değildirler. Irk, cinsiyet ve sosyal durumuna bakmaksızın, herkesin ayni olanaklara sahip olmasını isterler. Modern görünüşlerine karşın, inatçı ve sabit fikirli olurlar. Onlara yaklaşmak çok zordur, çünkü ne kadar dostça davranırlarsa davransınlar, arada her zaman bir mesafe bırakırlar. Kişisel özgürlükleri onlar için o denli önemlidir ki, bu yüzden en yakın ilişkilerini kesip atabileceği gibi, yine özgürlükleri adına her türlü özveride bulunurlar.

Bu yüzden Kovalara aile yaşamı biraz zor gelir. Çoğu zaman yeni bir şeyler keşfetmek için uğraşıda bulunurlar. Belli ilkeleri sonuna dek savunmaları onları hiç rahatsız etmez. Kova Burcunu tanımlamak her zaman kolay değildir. Farklılığını karşısındaki kişiye hissettirmek onun için zor olsa da, onlar garip bir şekilde Kova'nın etkisinde kalırlar. Özgürlüğünden asla vazgeçmeyen Kova'lar için her şey söylenebilir, fakat asla dürüstlüğünden şüphe edilemez.
Yaşamın bilgi ve deneyim olduğunun bilinciyle, kararlı ve inatçı bir şekilde her konuda iyi bir öğrencisidirler.. Gençlik çağlarınızdaki deneyimlerinle, ileri yaşlarda oldukça birikimleriyle öne çıkarlar.

YAY BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Kavrama yetenekleri gelişmiş olduğundan becerikliliklerinin de katkısı ile ele aldıkları her işte, özellikle ciddi işlerde ve felsefe konularında başarılı olurlar. Bu nedenle Yay Burcunu tanımlayan sözcük 'Görüyorum' dur. Yay burcu insanları içtenlikleri ve iyimser yaşam görüşleri ile tanınırlar.

Gençliklerinde dikkatsiz, heyecanlı ve geleneklere aykırı davranışlar içinde olsalar da, geçmiş yanılgılarından en çok ders alan kişiler bu burçtan çıkar. Özgürlüklerine aşırı düşkün, patavatsızlık derecesinde pratik insanlardır. Yay'ların yaşam çerçeveleri herhangi bir şekilde kısıtlandığı zaman, içsel bir biçimde alt üst olurlar.

Akılsızca risklere atılırlar. Yayların hayatı yeniliklere olan merakları ile karakterize edilebilir. Bilmedikleri şeyleri araştırıp, keşfetmeyi severler. Yaylar çok yönlü ve ayni anda ilgilenebilecekleri birkaç konu olduğunda mutlu olan kişilerdir. Kendilerini yorgun hissediyorlarsa, o konudan sıkılmış demektir.

OĞLAK BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Geleceği ayrıntılı biçimde planlamaya çalışan Oğlak'lar bu özellikleri nedeniyle sık sık kuruntulara kapılarak, depresyona girerler. İşleri ile aşırı meşgul olduklarından, insanlarla zor ilişki kurarlar. Fakat, hiçbir zaman kendilerini yalnız hissetmezler. Bu nedenle onları tanımlayan sözcük 'Kullanırım' dır.

Oğlaklar ciddilikleri, tutuculukları ve güçlü iradeleri ile tanımlanırlar. Çalışkanlıkları ile kolaylıkla başkalarının saygısını kazanırlar. Gerçek bir Oğlak'ın iki temel özelliği vardır. Güvenilirlik ve dürüstlük. Çok gelişmiş bir görev duyguları vardır. Bazen başkalarının başarısızlıklarını abartırlar. Oğlaklar arkadaşları ile ilgili çok iyi sırdaş olurlar, para konusunda dikkatli olmalarına rağmen, eli açık insanlardır.

Geleneklere bağlı kişiler olduklarından, duygusal özgürlüğü anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle kendilerinden yaşça küçük kişilerle bazen sürtüşmeleri olur. Bu özellikleri evlerine de yansır.

AKREP BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Akrepler kadar yaşamda tutkuyla yaşayan az insan vardır. Bu nedenle onları simgeleyen sözcük 'Arzuluyorum' dur. Hiçbir şeyi yarım bırakmazlar. Akreplerin güçleri gözlerinden okunur. Mimiklerini kontrol altında tutsalar bile, bakışları ile sevgilerini ya da nefretlerini aktarabilirler. Duygularına kapılırlarsa, tehlikeli olabilirler. Akrep'ler ukala ve kendini beğenmiş insanları sevmezler, onları aşağılayarak hadlerini bildirirler. Kendi bildiklerini okuyarak, uzlaşmaya yanaşmazlar. Aşırı bir şekilde kuşkuculardır, kolay inanmazlar ama inandıkları bir konuyu da sonuna kadar inatla savunurlar. Çalışmalarında sabır ve özenle çalışırlarken, gösterişten uzak bir şekilde işlerini yaparlar. Kendilerini yetiştirmemiş Akrep'ler, yaşamın basitliklerine yatkınlıkları ile kendi kendilerinin yok oluşlarına neden olurlar. Cinsellik yaşamlarında önemli bir yer tutar. Ölümü yeni bir başlangıç olarak kabul ettiklerinden, ölümden korkmazlar.

TERAZİ BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Herhangi bir konuda karar vermeden önce, bütün şartları dengeye getirmeye çalışırlar. Olaylardaki etkenlerin olması gereken oranlarını tartarlar.

Bu yüzden onları tanımlayan sözcük 'Tartarım'dır. Teraziler güçlü bir adalet duygusuna sahiptirler. Abartılı bir hareketleri yoktur. Fakat yakın dostlarının vefasızlıkları onları çok etkiler. Nazik ve yumuşak sözlerle insanlarla iletişim kurarlar. Fakat, istemedikleri bir konuda ısrar edilirse sabır ve kibarlılıklarını yitirebilirler.

Çevresinde olup, bitenler için çok meraklı insanlardır. Başkalarının yaşantısına girmeye bayılırlar. Çok istedikleri güzel şeylere başka arkadaşları sahip olduğu zaman kıskançlık duyguları ortaya çıkar, hatta ayni şeylere sahip olmak için hileli yollara başvurabilir. Kendilerini geliştirmiş Teraziler ise, çıkarları için ilkelerinden taviz vermezler. Yalnızlığı sevmezler.

Her zaman güzel, dengeli ve uyumlu bir dünya ararlar. Kötü gerçeklerle karşı karşıya kalınca, kaçış yolları ararlar

BAŞAK BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Yönetici gezegeninizden dolayı hep bilgiyi ararlar. Zekalarını kendilerine yardımcı olan bir hizmetçi gibi görürler. Bu nedenle Başak burcunu tanımlayan sözcük 'İncelerim " dir.

Başak'lar çalışkan ve pratik insanlar olup, yaşamlarındaki en önemli konu İş' tir. Güvendikleri kişilere yardım etmeyi sevmelerine rağmen, inanmadıkları ve tembel olduklarını bildikleri kişilere karşı soğuk davranırlar. Yaşamları boyunca dinlenmeden çalışırlar. Onların dinlenme biçimi bile başkalarına yorucu gelebilir.

Başak'ların yaşamda ayrıntılar arasında boğulma riskleri hep vardır. Böyle anlarda bile, kendi yöntemleri ile yaptıkları işlerde gelişigüzel şeyler bulunabileceğini kabul etmezler. Başaklar, genellikle kendilerini hiç kimseye kullandırtmazlar, sınırlarını belirleyerek 'hayır' demesini bilirler. Tutumlulukları bazen pintilik derecesindedir. İçli-dışlı olmayı sevmedikleri için, soğuk ve mesafeli bir görünüşleri vardır.

ASLAN BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Aslan kraldır, önderdir. Başkalarının yaşantılarını da onlar adına düzenlemek isterler. Her şeye karışırlar, kibirlidirler. Bu nedenle onları tanımlayan sözcük 'Yönetirim' dir.
Yaşam sahnesinde her zaman parlayarak, odak noktası olmak isterler. Organizasyon güçleri çok fazladır. İsteklerini başkalarına kabul ettirmek, onlar için yaşamlarının 'olmazsa olmaz' şartıdır. İyi zamanlarında etkileyici, güler yüzlü, başkalarına yardım etmeyi seven ve bunu kendine görev sayan Aslan'lar sevimli ve iyimser kişilerdir.

Ona karşı hatalı davransanız bile, size olgun bir şekilde tepki verir. Fakat; Sabrı taştıktan sonra, dürüst ve mert, gerektiğinde sert bir şekilde tavır gösterir. Zor günlerinde şansları onlara her zaman yardım eder. Yönetici gezegenleri Güneş onları en karanlık günlerinde aydınlığa çıkarır. Eğitimsiz ve gelişmemiş Aslan tipleri çekilmez olurlar.
Her konuda sahip olduklarından daha fazlası varmış gibi davranırlar.

YENGEÇ BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Yaşamlarındaki her konuda aşırı bir şekilde hassas, alıngan ve kuruntulu olan Yengeç'leri tanımlayan sözcük 'Hissederim' dir. Sorumluluk duyguları çok gelişmiştir.

Her işte olağanüstü olan ayrıntıcılıkları, işlerinde mükemmeliyetçiliği getirir. Ayni sorumlulukları karşılarındakilerden de beklerler. Yengeç'ler duygusallıkları ve duyarlılıkları ile tanınırlar. Çevresindeki her insandan da ayni hassasiyeti bekledikleri için, kolay geçinilir tipler değildir. İyi günlerinde neşeli, iyi kalpli, yardımsever, düşünceli ve anlayışlıdırlar. Fakat herhangi belirgin bir neden olmadan somurtkan ve alıngan olabilirler.

Yakınlarını ve arkadaşlarını çok sevmelerine karşın, bunu pek belli etmezler. Kendilerini herhangi bir şekilde inciten kişileri zor bağışlarlar ve yapılan hareketi asla unutmazlar. Yengeç'ler müziğe ve dinsel konulara karşı ilgilidirler. Sabırlı olan Yengeç'ler tartışmalardan kesinlikle hoşlanmazlar. Duygularını sessiz bir şekilde saklarlar.

BOĞA BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


Boğa'lar hedefleri doğrultusunda ilerlerken, tüm dikkatlerini toplayabilme yeteneklerinin yanında maddecilikleri ile tanınırlar. SAHİP olma onların yaşam gerçekleridir.

Bireysel ilişkiler konusunda son derece güvenilir olan Boğa'lar, insanlara yardım etmekten hoşlanırlar. Yaşamları boyunca güven ararlar ve bu yüzden kendilerini kolay kolay riske atmazlar. Amaçladıkları işler konusunda gösterdikleri sabır, bazen diğer kişileri çatlatacak boyutlarda olabilir.

Bütün bunlara rağmen çevresi tarafından aranılan, sıcakkanlı insanlardır. Sürekli somut konularla uğraşmayı severler, doğada bulunan olaylardan örneklemelerle işlerini başarılı bir şekilde yürütürler.

Bu yüzden ruhsal olarak da doyumlu kişilerdir. Olayları organize ederlerken rahatlıklarını gözetirler ve kendilerinin zevklerine uygun olmasına önem verirler. Yaşamdaki isteklerini elde ettikleri zaman, hiçbir koşul onları başka yönlere çekemez. Parayı rahata ulaşmak için bir araç olarak görürler.

İKİZLER BURCUNUN ÖZELLİKLERİ


İkizler burcu insanları hızlı düşüncelerine uygun çabuk hareket ederler. Ayni anda birkaç işi birden yapabilirler. Onların adapte olamayacakları iş yoktur. Bu yüzden değişik karakterli olmaları ile tanınırlar. Bu yapılarını her zaman görebilmek mümkündür. Son derece neşeli ve mutlu oldukları bir anda, aniden mutsuz olabilirler.

Çevreleri tarafından sürekli yanlış anlaşılabilirler. Herhangi bir konuda bilgileri az bile olsa, bunu çok iyi gizlemeyi başarırlar. Aksine; kulaktan dolma duydukları bilgileri öyle ustaca anlatırlar ki, dinleyenler onları o işin uzmanı sanırlar. Pratik zekalarıyla, çekici ve akıllıdırlar. Bu nedenle onları tanımlayan sözcük 'Düşünüyorum' dur. Fakat, bu düşünceleri hep yeni arayışlara doğru yönelmiştir. Bu yüzden uzun soluklu çalışmalar onları yorar.

Kendilerini iyi eğitmiş ikizler hoş ve zariflikleri ile yaşamı zevkli kılarlarken, eğitimsiz olanlar da yaşamı o kadar çekilmez hale getirirler. Kendi paralarına karşı tutumlu davranmalarına karşın, başkalarının paralarını kolayca harcayabilirler.

KOÇ BURCUNUN ÖZELLİKKLERİ


Koç, Burçlar kuşağının ilk burcudur. Hareketli ve enerjik oluşları ile tanınırlar. Ben egoları çok fazla gelişmiştir. Ben, onların aynası olmuştur adeta. Bu burçta doğanlar çok pratiktirler. Olaylar karşısında coşkularını gizleyemezler. Yaşam yolunda canlılıklarını ve atılganlıklarını yitirmeden heyecanla ilerlerler. Merak ettikleri konularda olabildiğince yaratıcılardır. Amaçları doğrultusunda ilerlerken, kendilerini eylemleri ile kanıtlamak isterler. Eğer Koç'lar girişimde bulunacakları zaman izleyecekleri rotayı ayrıntıları ile planlarsa, enerjik yapılarının da yardımı ile daha da üretken olabilirler. Bencilliklerinden kaynaklanan sabırsızlıkları ve söz dinlemez yaratılışları yüzünden zaman zaman güç durumlara düştükleri de olur. Böyle anlarda başladıkları işlerini sonuçlandırmadan bırakırlar. Konuşmaları abartılıdır, bazen gerçekleri değiştirerek anlatırlar. Kavrama yetenekleri fazla olan Koç'lar yaşam sahnesinin başrolünde olmayı tercih ederler. Aşırı kıskanç ve bağımsızlıklarına düşkün olurlar

DUVAR YAZILARI

♥ 8 zayıflı bir karne bulan , insaniyet namına çöpe atsın..

♥ Aids virüsü de, ebola virüsü de maymun patentli. Maymundan gelmediğimiz kesinde, galiba maymundan gideceğiz..

♥ Anasına bak, babasından dayak ye...

♥ Babanın fakir olması senin suçun değil, ama kayınpederinin fakir olması senin suçun...

♥ Başarılı adam karısının harcayabileceğinden fazla para kazanandır. Başarılı kadın ise böyle bir adam bulandır.

♥ Başına gelenlerin daha korkuncu da olabilirdi . Mesela benim başıma gelebilirdi.

♥ Bende şeytan tüyü yok, epilasyonla aldırdım.

♥ Benzinlikte sigara içmeyiniz. Hayatınız ucuz olabilir ama benzin pahalı...

♥ Bildiğim tek şaşmaz kural bütün kuralların şaştığıdır!

♥ Bu tüp bebek hatalı; hep gaz kaçırıyor...

♥ Bukalemunun ikiz yavruları olmuş, isimlerini : Şukalemun, Okalemun koymuş...

♥ Çevreci kızlarla çıkmayın... Beklete beklete sizi ağaç ederler.

♥ Çok yaratıcıyımdır... Acayip sorun yaratırım!

♥ Eskiden kibirliydim... Şimdi tamamen kusursuzum.

♥ Gül'ü seven abisine katlanır.

♥ Hayvanları çok seviyorum,özellikle kızarmış tavuğu !

♥ Hiçbir önyargım yok, bütün insanlardan nefret ediyorum o kadar..

♥ İçerken araba kullanmayın. Bir yere çarparsanız biranız dökülür, ziyan olur...

♥ İşi olmayan giremez çünkü içerde yeterince işsiz var...

♥ İthal kotlar kapış kapış, ne jeans milletiz yahu.

♥ Karanlıkta mehtapta oturmak iyidir... Ama mehtapla karanlıkta oturmak daha iyi!

ÖZLEM MESAJLARI

♥ Beklemek güzeldir güzelim Dönecekse eger beklenen.... Özlemek güzeldir güzelim Özlüyorsa eger özlenen..

♥ Herzaman duyamadigimiz o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yagmur arkasinda sakli olan toprak kokusu gibi ortaya çiksa keske...

♥ Özledigim ne sensin ne de bir baskasi... özledigim gerçekten hissetmeden bana "seni seviyorum" demeyecek biri..

♥ Hani insan aglamak ister, Gözlerinden yas gelmez ! Hani gülmek ister,yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez! Iste o zaman ölmek isterde ECEL gelmez!

♥ Gözlerimi kapattigim an gözümün önünde konusmaya basladigimda ismin agzimda sanki benim gölgem gibisin peki ya ben senin için neyim söylermisin ?

♥ Özlem bence ne bir seye duyulan hasret nede ulu bir arzulayis. O bence içten içe aglayis yada senden ayri yasayis...

♥ Yasamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgide sensiz olmaz... Unutma sevmek daima beraber olmak degildir. Sen yokken bile seni yürekte yasatabilmektir...

♥ Ilik bir rüzgar esti buradan, nereden estigini bilemedim nereye gidiyorsun dedim özlenen heryere dedi aklima sen geldin cünki özlenen sendin. birtanem Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin.

♥ Baliklarin sevgisini bilirmisin birbirlerine dokunamazlar ama sevgilerini hep yüreklerinde hissederler bende simdi sana dokunamiyorum çünkü sen hep yüregimdesin.

♥ Bir gün bir sevda çalar kapinizi... Sasirirsiniz, beklemiyorsunuzdur... Bu güne kadar gelen sevgilere hep misafir olarak bakmissinizdir... Ancak, bu sevgi asktan öte olarak yerini alir gözlerinizden kalbinize !

♥ Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüregine gözlerin zaman zaman takilirsa uzaklara kulaklarin ansizin çinlarsa bilki bir yerlerde delice özleniyorsun.

ARABA SÖZLERİ

» V8 i yolda, kizi kolda severim.

» Kiz dedigin taktinmi koluna yakismali, caktinmi duvara yapismali!

» Yalniz Kurt !

» Ela gözlümün nazina, hastayim ford un aragazina.

» Rampanin Ustasiyim gözlerinin hastasiyim.

» Gözlerin güzel ama bakmasini bilmiyorsun!

» Gidisine yollar, durusuma kizlar hasta!

» Sen söför sün dediler kizi vermediler.

» Miras degil alinteri...

» Kolla Beni Serit Degistiriyorum.

» Rahmetlide sollardi !

» Rampada gecme beni, düzlükte düzerim seni!

» Ceketimi atarim, asvaltta yatarim...

» Bir kavanoz recel bunlarda gecer.

» Babam saolsun & (Haci babam saolsun)

» Alem bana ben sana hasta !!!

» Önünü görmeden sollama, evine aci haber yollama...

» Kuzu kurdun, yol ford un.

» Asiksan vur saza, söförsen baz gaza!

» Cilemse cekerim kaderimse gülerim.

» Gas, fren, sanziman... halin duman!

» Yaklasma toz olursun, gecme pisman olursun.

» Tek rakibim Türk Hava yollari...

» O simdi Asker !!!

BİLGİSAYAR İÇİN SÖZLER

» Abi senin site asp miydi?
-evet ne oldu!
Sanırım benim pc asp desteklemiyor, açamıyorumda

» Dağ dağa kavuşmaz, bilgisayar bilgisayara kavuşur.

» Yazıcının şahidi tarayıcı.

» Kaspersky’nin olmadığı yerde norton’a abdurrahman

» Çökecek windows bilgisayarda durmaz.

» Windows’u seven maviye katlanır.

» Windows’a service pack de yüklesen, windows yine windows’tur.

» Windows’unu açık unutanın ziyaretçisi pek olur.

» Reset’te keramet vardır.

» Eski dos’tan windows olmaz.

» Formatlanmış diskin davası olmaz.

» Windows’uma söven, linux kullansa bari.

» Paran çoksa yeni bilgisayardan bıkma, işin yoksa chatten çıkma.

» Bir virüse sistem yakma.

» Bana işlemcini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.

» Hatasız program olmaz.

» Ak anti-virüs kara gün içindir.

» Dos işler windows övünür.

» Pc’ye mac vermişler, hani benim akvaryumum demiş.

» Sakınan diskte bad sektör çıkar.

» Ram’sız windows oynamaz.

» Yazılımsız donanım, donanımsız yazılım olmaz.

» Eceli gelen windows mavi ekrana düşer.

» İşletim sistemi windows olanın, başı beladan kurtulmaz.

» Zip’le yatan rar’la kalkar.

» Bin gigabyte’ın olsa da, bir gigabyte’ı olana danış.

» Sora sora crack bulunur.

» Hard diski virüs bassa norton’a vız gelir.

» ’Kazaa’ yüklüyorum demez.

» Beleş anti-virüs programı; virüsü türkü çağıra çağıra ararmış.

» Dos kocamış; windowsun maskarası olmuş.

» Bugünün işini görev zamanlayıcısına bırakma.

» Avi. gelen yerden mp3 esirgenmez.

» Orjinal program kullananı dokuz ağdan kovarlar.

» Ağ alma komşu al.

TEKLİF MESAJLARI

♥ DENIZIM DEGIL DALGAM OLURMUSUN? ATESIM DEGIL KULUM OLURMUSUN? ILK SEVDIGIM DEGILSIN AFFET SON SEVDIGIM OLURMUSUN?

♥ SANA ARKADASLIK TEKLIF EDECEGIM, SENDEN HOSLANDIGIMI VE HEP SENI DUSUNDUGUMU DUSUNDUYSEN AFERIM, DUSUNMEDIYSENDE DUSUN DERIM.

♥ KOCAMAN ZEYTIN GOZLERI, YANAGINDA GAMZESI, MINICIK SEVGI DOLU ELLERI, BIR KIZIMIZ OLSAYDI KESKE DESEYDIM AYNI ANNESI!

TAKVİM SÖZLERİ

Sıla-i (akrabayı gözetmek ve ziyaret etmek), güzel ahlak, iyi komşuluk, memleketleri ma`mur eder ve ömürleri artırır." (Hadis-i Şerif, Beyhaki, Şuabu`l-İman)

"Allahü Teala`ya yemin olsun ki ben, günde yetmiş defadan çok Allah`tan mağrifet diliyor ve ona tevbe ediyorum." (Hadis-i Şerif, Beyhaki, Salih-i Buhari)

"Ümmetimin (nafile) ibadetlerinin en faziletlisi, Kur`an-ı Kerim okumaktır." (Hadis-i Şerif, Şihabu`l-Ahbar)

"Kim zulmederek (kendisine ayit olmayan) bir yeri ele geçirirse (gasp ederse), Cenab-ı Hakk kendisine gadap ettiği halde onun huzuruna varacaktır." (Hadis-i Şerif, Sahih-i Müslim)

"Ashabım aynen yıldızlar gibidir; kim onlardan herhangi birisine uyarsa, doğru yolu bulur." (Hadis-i Şerif, Şihabü`l-Ahbar)

"Kim bir zalime, batılı ile hakkı çürütmesi için yardım ederse, Allahü Teala ve Resül`ünün zimmet (ve himayes)i ondan olur." (Hadis-i Şerif, Hakim, Müstedrek)

"Müslümanlardan bir topluluğu idare edip de, onlara zulmederek ölen hiçbir idareci yoktur ki, Allahü Teala, ona cenneti haram kılmasın." (Hadis-i Şerif, Müttefekun Aleyh)

"Vay ateşten (abdestte yıkanmayan) ökçelerin haline." (Hadis-i Şerif, Feyzü`l-Kadir)

AYRILIK MESAJLARI

Ayrılık Sözleri

♥ Acının umutları yok ettiği anda, umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan ben hep o bildiğin adresteyim

♥ Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim.Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.

♥ Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz. Her şeyi unuturda şu gönlüm bir seni unutamaz.

♥ Ağlayışım terk edip gidisine değil.Ben; sensizken senden diye sensizi ligi de sevmiştim.Sen; seninle birlikte sensizliği de alıp gittin.

♥ Ağzımın Tadı Yoksa, Hasta Gibiysem, Boğazımda Düğümleniyorsa Lokmalar, Buluttan Nem Kapıyorsam İnan Hep Güzel Gözlerinin Hasretindendir.

♥ Akılsız adam mutluluğu uzaklarda, Akıllı ise O'nu ayaklarını altında arar... Seninle olmak varken;Sensiz kalmak, Yaşamak dururken ölmek demektir…

♥ Allahım beni öyle bir son bahar ayazında canımı al ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamasın...

♥ Almak istedim , ellerini alamadım Bakmak istedim, gözlerine bakamadım Sarmak istedim, kollarıma saramadım Görmek istedim, son defa göremedim çünkü aramıza ölüm girdi...

♥ An gelir insan gülerken ağlarmış. Gözyaşları sel olup kalbine akarmış. Kahkaha bir maske derler birimisin?İnsan sevdiğinden ayrılınca bu maskeyi takarmış.

♥ Aramıza yollar, yabancı kollar,zor yıllar girdi,ümitlerimi,saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle bir kaç şarkıyı, adaletsiz yargıyı Birde bu talihsiz yazgıyı kalbime kaydettim.

♥ Araya koskoca yıllar girse de kalbim seninle bu can seninle koskoca dağlar girse de araya ben seni unutmam unutamam ki ben sana kocaman bir can verdim sen bana sevgi dürüstlük verdin ben seni nasıl unuturum ki sen bana bir can bir sevgi verdin..

♥ Artık günlerim günlerden uzun gecelerim gecelerden yalnız seni sevdiğimden bu yana her acıyı tattım her çileyi gördüm hayatın her cilvesine alıştım yalnız senin yokluğuna alışamadım şimdi anlıyorum acıdan hasretten gözyaşından başka hiç bir şey vermemişsin bana yıkılan hayallerime yok olan geçmişime kaybolan geleceğime Ağladım Ağladım çocuklar Gibi Ağladım..

♥ Aşkım ne zaman dağlar sahili, mehtap geceyi dünya dönmeyi unutursa, bende seni o zaman unutacağım...

♥ Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kirpimi kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.

♥ Aşkın bitmiş olsa da hiç sevmesen de Beni çok aldattın hoş görmesem de Bir şeyler bulmuştum ben o sevginde Bekliyorum bir gün dönersin diye.

♥ Ay doğarken bir söğüdün arkasından,gül yüzünde sisli bir esintiyle,akşamın göçüsüne hüzün serperek ve yağmurdan geceye perdeler çekerek beni düşün unutma...

♥ Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgarın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle...

♥ Bak yine soldu güneş yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz bir gün doluyor sen yoksun diye inan dertliğim kederliğim gelmezsen kahrolurum yıkılırım sevgilim seni çok seviyorum.

♥ Bana bir günün yirmi dört saat, bir saatin atmış dakika ve bir dakikanın atmış saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim.

♥ Batık bir gemiymiş aşk limanında. Kader bu deyip de avutma beni ayrılık kapımızı çaldı sonunda senden son dileğim unutma beni.

♥ Bekleyiş bir özleyiş gönüldeki güzeli bir süsleyiş bin bir hisle sevmeli neden o çok sevene unut bekleme derler oysa seven ümitsiz olsa da bekler

♥ Ben ne Aşklar yaşadım ne vedalar ettim,ne kızgın çöllerinde yürüdüm aşkın,Senin kor dudakların vız gelir Güzelim...

♥ Ben senin yaşadığın gizli bir macerayım, Anlatılmaz bir roman, kapanmaz bir yarayım, Sığındığın limanlar unutturamaz beni, Ben senin yüreğinde en büyük FIRTINAYIM !

♥ Ben sensiz geçen günlerime yanarken, belki sen bensizliğe sevineceksin.. Ama şunu unutmak bir tanem; bir gün sen de SEVECEKSİN !!!

♥ Ben Sensizdim..! akşamın yaklaştığı saatlerde. kahrolursun görme ağladığımı. Başlayan düşü şafakla birlikte dağıtır ansızın her gün batımı..

♥ Beni sensiz bıraktığın gün geliyor aklıma , düşünüyorum da çok acı çekmiştim, ama şu anda daha da çok çekiyorum ama biliyorum ki sen bu acıya hiçbir zaman değmedin beni hiç bir zaman sevmedin sen sevsen de sevmesen de ben seni sevdim hep de öyle kalacak..

♥ Beni terk ettiğin gün, saçlarından bir tel koparıp asacağım kendimi. Beni terk ettiğin gün, kirpiklerinden birini koparıp saplayacağım kalbime.

♥ Bir akşam yanımızda kimse olmaz ya da olanlar olması gerekenler değildir. Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz, gün gelir hayatımızdan kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir...

♥ Bir birimize söz vermiştik, Bütün ömür boyu ayrılmayacaktık, Yeminler etmiştik, Asla ayrılmayacaktık, Ama ne oldu Bir kış günü, yıldızların bakışlarında, Ayrılığımızı söyledik..

♥ Bir çiçeğim vardı, adını aşk koydum; KOPARDILAR, Bir çiçeğim vardı, adını sevgi koydum; SOLDURDULAR, şimdi yine bir çiçeğim var, adını izdi rap koydum; NE KOPARAN VAR, NE SOLDURAN...

♥ Bir daha görüşmemekti senin seçimin Seni severken kaybetmek niçin Anlamsız bir öfkeyle doldu için seni kırdım biliyorum bir hiç için Ayrılık nedenini hissediyorum Artık dönüşü yok biliyorum Her gün seni düşünüyorum Ama artık sensiz yaşıyorum Neyse canım sen son değildin Ama bil ki son olabilirdin Böyle olmasını da sen istedin Beni zaten hiç sevmedin.

♥ Bir eski dost gibi hatırla beni.Bir selam ver yeter.Unutmuş olsan da eski günleri.Adımı ara sıra an yeter.

♥ Bir Gece Ay Bana Sordu neden Seni Ağlatan Bir Kızla Berabersin? Aya Baktım Ve Dedim ki Sen Hiç Gökyüzünden Vazgeçebilircisin...

♥ Bir gece yarısı titreyerek uyanırsan bil ki resmini öptüğüm gündür, bir gün sebepsiz yaşlar süzülürse o güzel gözlerinden bil ki yokluğundan öldüğüm gündür...

♥ Bir gün bir köşede sızıp kalırsam, El tanımasa da sen tanır mısın? Sorsalar sana kim bu diye, Bakıp yaptığından utanır mısın?

♥ Bir Gün Bu Köşede Sessiz Sedasız Hıçkıra Hıçkıra Ağlayacağım , şu Lanet kaderime Sitemler Edip , Tanrıya Son Kez Yalvaracağım , Güzel Gözlerin Gelecek Aklıma , Solup Gideceğim En Güzel çağımda , Sensizlik Beni çağırdığında , Boş Sokaklara Haykırdığında , Artık Burada Olmayacağım.

♥ Bir gün hayatın tüm güzelliklerinden vazgeçip sessiz sedasız ölüme gitmek istersen yanıma gel de sana sensiz olmanın ölüm olduğunu göstereyim.

♥ Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.

♥ Bir gün yağmura yakalanırsan benden kaçtığın gibi yağmurdan da kaç.çünkü bulutların arkasında kaybolan aşkı için ağlayan benim.

♥ Bir mültecinin vatanı yada bir kölenin hürriyeti kadar uzak olsan da; sende hep gurbeti yaşasam da olsun: yeter ki beni yüreğinden sürgün etme...

♥ Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık.çünkü sen rüzgarın coşturduğu bir toz bulutusun.Bugün bana esersin yarın ellere...

♥ Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım. Hiç bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Hiç bu kadar uzun gitmedin bilmediğim yerlere, gözlerimi götürmeden yanında!

♥ Bir sevgilim var uzakta Yüzünü göremediğim, sesini duyamadığım Bir sevgilim var uzakta Elini tutamadığım, saçına dokunamadığım Ama gün gelir sevgilim bana dünden yakın olur.

♥ Bir soluk kadar yakın yıldızlar kadar uzak derler sevgi için.uzanır yetişemezsin,yetişir dokunamazsın,dokunur vazgeçemezsin vazgeçer ama asla unutmazsın.

♥ Bir umuttu yalnızlık bir şeyleri paylaşamamaktı belki,gözler dalıp giderken, yaralı bir serçeye ağlayan bir buluttu belki de,belki bel kilerle dolu bir hayattı bu..

♥ Bırak bu sevgimiz tertemiz kalsın sen benim içimde kanayan yarasın.bir gün gelir belki beni anlarsın dönüp te yüzüme nasıl bakarsın.

♥ Bırak yanın da olayım, sana sevgimi anlatayım. baktın olmadı,ölümüm kanıtlayacaksa sana olan sevgimi,senin için ölmeye ben çoktan razıyım.

♥ Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin takılır kalırsa uzaklara hele kulakların deli gibi çınlarsa zamansız,bil ki bir yerlerde özleniyorsun.

♥ Bir gün bensiz bir yerde ağlarsan her düşen göz yaşında beni hatırla hafifçe yağan bir yağmurda saçlarını okşayan her damlada beni hatırla hiç aşık oldun mu diye soran olursa olmadım derken beni hatırla seni sevdiğimi daima hatırla..

♥ Bir gün sende seversin Bir gün sende ağlarsın O zaman ben gelirim aklına Belki geri dönmek bile istersin Ama vakit çok geç olacak Elimde değil seviyorum, özlüyorum Hep de öyle olacak.

♥ Bir gün sevgilim sordu Aşk nedir diye biraz zaman istedim düşüneyim diye. Ertesi gün gördüm onu bir başkası ile.Kulağına fısıldadım AŞK izdi raptır diye.

♥ Birlikte yaşayabileceğin biriyle değil, onsuz yaşayamayacağın biriyle ol. Geldiği zaman boşluk dolduran değil gittiğinde yeri doldurulmayan biriyle ol.

♥ Bitmesin isterdim umutlarımız.Bitmesin isterdim duygularımız.Ne çıkar sel olsa göz yaşlarımız.Her şey bitti artık bil bundan sonra..

♥ Biz ayrıldık ama şunu unutma yaşadığın şehirde beni sana hatırlatacak çok şey var.Baktığın her yer,gördüğün her nokta ve ayak bastığın her toprakta benden bir şeyler var.İşte unutamamamın sebebi de bu.çünkü bu şehrin her noktasında bizim anılarımız yaşıyor.

♥ Bu duvarlar duysa hıçkırığımı belki beni anlardı kalbimde bir umut gönlümde bir alev beni unutana söyleyin beni unutanı ben unutmadım elbet dönecek ya dönecek yada bu kalp onsuz ölüp gidecek.

♥ Bu gece rüyama gir gizlice sımsıkı sar öp kokla iyice sonra isyanlar savur küfret güzelce ve sonra çek git gitmen gereken yere yolun açık olsun.

♥ Bu gül sana vereceğim son hediyem maalesef ben sana bu gülü verecek kadar alçağım; ama yine biliyorum ki sen bu gülü alacak kadar alçak gönüllüsün..

♥ Bu yaşamdaki her şey yalan ve sen benim için bulutlar arkasındaki dokunulmamış bembeyaz bir sevgi yumağısın,ve şunu da biliyorum ki tüm sevgime rağmen bu yaşamda sevgisine layık olmadığım tek insan sensin.Sen ki en güzel sevgilere ve en muhteşem duygulara layıksın.

♥ Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim bir gün,bu ayrılık şarkılarını kurşuna düzeceğim.Seni benden ayrığı için kaderimi mahkemeye vereceğim. çok şey mi istedim senden hiç farkında olmadan bir çiçeğin bile kıymeti var sararıp ta solmadan bıktım artık bıktım hep sana hep bana hep bu umutsuz aşka ağlamaktan tek korkum Allah tan birde sensiz kalmaktan...

♥ Dağlara duman duman, hasret çöker, dağlara göz yaşlarım yağmur olur, yollara gönlümde bin yel eser, uzar gider daha sonlara... Ağlama, ağlama sen gözbebeğim, ağlama yalnız seni seveceğim, unutma ölsem bile döneceğim, inan gülüm sen ağlama...

♥ Denizin dibinden bir avuç sevgi çıkarırken vurgun yedi dalgıç ciğer bitse de yürek atmakta çünkü sevgi dipte hala ışıldamakta..

♥ Dilde söylenecek şarkımı kaldı mecnundan keremden farkım kalmadı artık ecelden de korkum kalmadı beni paramparça kırda öyle git.. Mutluluk hakkımdır diyemem artık nasibim ağlamak gülemem artık Senden başkasını sevemem artık kalbime kilit vur da öyle git..

♥ Dilerim tanrıdan yüzün hiç gülmesin Yıllarca benim gibi sevip sende acı çekesin sevgimi bilmedin suç bende mi! seven çeker acıyı sevmeyen ne bilsin.. Bana aşktan bahsetme sevmek kim sen kimsin.

♥ Doğan her günün sabahında içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yaşamak.

♥ Dostluk kolay kurulur ama devam ettirmek zordur. Bugün kırdım seni. Ama inan istemeden oldu. Bu nedenle senden çok, çok özür dilerim.

♥ Dün Gece Yine Aklımdaydın Saatlerce, önce ölümü Sonra Sensizliği Düşündüm. Hiç Farkı Yoktu Biberinden, çünkü ölüm Sensizlikse, Sensizlik Zaten ölümdü...

♥ Dün gökyüzüne bir avuç yıldız fırlattım. Karanlığında aydınlığım olsun diye. Şimdi sensizliği kalbime fırlatıyorum, bıraktığım yerden dönesin diye. Vazgeçilmezim sıra sende gururu bir yere fırlat ve pişmanlığımla sızlayan şu kalbimi mükemmelliğinle donat.

♥ Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler. Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler... Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden dönen yok seferinden...

♥ Düşlerim vardı görmekten korktuğum, hislerim vardı söylemekten korktuğum, şiirlerim vardı yazmaktan korktuğum, şimdi sen varsın kaybetmekten korktuğum...

♥ Duygular vardır elletilmeyen,sevgiler vardır kelimelere sığmayan,bakışlar vardır insanı ağlatan,insanlar vardır ki asla unutulmayan,işte sende onlardansın !!!

♥ Eğer beni bu sokakta, bu mahallede, bu şehirde bulamazsan, sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

♥ Eğer bir gün beni unutursan öyle biriyle unut ki sana savurduğum KURŞUNLARIN önüne geçecek kadar cesur olsun..

♥ Eğer bir gün gökyüzünün kara mavi çizgisinde bir kırlangıç sürüsü görürsen bil ki kanatlarındaki buruk gülümsemelerle ıslak tebessümler benden sana kalanlardır.

♥ Eğer birini unutmak istiyorsan, onun adını kumlara yaz, Sabahleyin dalgaların ve fırtınanın onu sildiğini göreceksin. Eğer birini seviyorsan, onu kalbine yaz ki hiçbir fırtına ya da dalga onu silemesin.

♥ Elbet mutluluk elimi tutacak bir gün, elbet şans bana bir kıyak geçecek ve ben güleceğim. ne yazık ki sen sadece ardımdan bakacaksın kaybına göz yaşı dökeceksin ama merak sen üzülme gülüm acı da sevgin kadar geçicidir..

♥ En değerli şey sen oldun Ve birden en değersiz.. İkisini de sen istedin Geldin ve gittin Sadece izlemekle yetindim.

♥ En güzel yarınlar senin olsun,ömrün mutlulukla dolsun çünkü sen buna layıksın.eğer gün gelirde beni unutursan inan ki gülüm canın sağ olsun.

♥ En mutlu gününde yanında yoksa onunlayken bile onsuzluğu yaşıyorsan bil ki terk edilmişsindir yalnızlığı yaşıyorsun ama bilmeden.

♥ En sevdiğim seni özlemekti,en sevdiğim kendimi özletmekti,en sevdiğim ellerim arasındaki parmaklarını sımsıkı tutmak,bir yaprak dökümü gibi hafif ürkek üşüyerek seninle orada yürümek.

♥ Gece bir başka giyer siyahını, yıldızlar daha bir sönük olur, yakamozlar başka çizer denize kendini ve hayat daha bir kahpe oynar oyununu sen yanımda yoksan eğer!

♥ Gecemidir insanı hüzünlendiren insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen .gecemidir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen.

♥ Geçenlerde bir meyhane keşfettim mezarlığın karşısında.Bir gün beni ararsan ya meyhanedeyim yada tam karşısında.

♥ Geceyi deniz tutmuş, kalbimi hasret, hangi sularda ayak izlerin, hangi kaptanın seyir defterinde kalmış gözlerin.

♥ Geleceği benimle karanlık görüyorsan,umutların solmuş yüreğinde. Hadi git beni hiç düşünme eğer mutlu olacaksan çeker giderim,sen mutlu olacaksan ben çekerim.

♥ Gidersen kim sular fesleğenleri,kuşlar nereye sığınır akşam olunca.Gidersen kar yağar avuçlarıma,gidersen kuşlarda ölür bende.

♥ Gidişinle beni boş bir sedaya bıraktın, şimdiden sayıyorum sensizlik günlerini ve geleceğin günü bekliyorum sabırsızlıkla, o günün sevgisiyle avutuyorum bir parçacık kalbimi.

♥ Gitmek mümkün olsa gitsem uzaklara, sevmesem seni yaksam yüreğimi, savursam küllerimi dağlara denizlere ,yeşerirdi küllerim sana olan sevgimle..

♥ Gittin... Şimdi bir mevsim değil, bir hayat girdi aramıza. Ne sen dönebilirsin artık geriye, ne de ben kapıyı açabilirim sana.

♥ Gökte rahmet olsan umudum değilsin seninde yağmurunda ıslanmıyor bedenim kızgınlığım sana değil kendime senin mevsiminde açmıyor açamıyor çiçeklerim..

♥ Gökyüzü yıldızlarla doluydu, ben hep seni düşünürken. Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyor diye. Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın. Göz kırpardın uzaklardan sessizce. Bense hep seni bekledim, kırık kalbim, yaşlı gözlerimle

♥ Gözlerim seni rahatsız ediyorsa kapatırım bir daha açmam,sözlerim seni rahatsız ediyorsa susarım bir daha konuşmam , varlığım seni rahatsız ediyorsa ölürüm bir daha karşına çıkmam, sevgim seni rahatsız ediyorsa üzgünüm çünkü ona engel olamam.

♥ Gözlerim yollarda bekletme ne olur,bu aşka bir hüzün ekletme ne olur,bana sensizliği öretme ne olur,yokluğun cehennem,cennetim sensin...

♥ Gözlerin sözlerini örtecek kadar masum, düşüncelerin duygularını bastıracak kadar acımasız,ellerinde ellerimi tutamayacak kadar uzaksa benim suçum ne bir tanem.

♥ Gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun, her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun, isterim sen de ben gibi yan ömrüne hep ağla,,hep ağla, bu benden son dua, bu benden ayrılık hediyesi olsun..

♥ Gül filizlendiği günden itibaren güneşe aşıktır. Her ne kadar güneş her gece ayın görkemine kapılıp gülü bıraksa da, gül yıldızlara kanıp güneşi unutmaz.

♥ Güller anlatsın sana olan sevgimi. Güller anlatsın yalnızlığımı, çaresizliğimi,yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın.Ben anlatamadım güller anlatsın.

♥ Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya, başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde, kâğıdı, kalemi elime alıp, seninle dertleşmek, yalnızca sana yazmak ve yalnızca seni özlemek geçiyor içimden. Sana yazmak. “Sana Seni Yazmak”.

♥ Güneşin her doğuşunda ben biraz daha batıyorum.Bu hayatı anlamsız,sensiz yaşıyorum.Her gün sanki ölümü bekliyorum.çünkü ben sensiz yapamıyorum..

♥ Güzelsin, şirinsin, şahanesin.çektiğim çileye tek bahanesin.Melek mi şeytan mı bilmem ki nesin.Tuzaktan tuzağa atsan da olur.Ben seni seviyorum ya sen beni sevmesen de olur.

ÖZÜR MESAJLARI

♥ Özür dilerim seni aramadığım için. Özür dilerim sensiz gitmek zorunda kaldığım için... Özür dilerim seni orda beklettiğim için... Yaptığım her yanlış için özür dilerim.

♥ Merhaba, öncelikle sizden özür dilemek istiyorum. Çünkü; bugün olanlar hiç kimsenin kolayca kabul edemeyeceği şeylerdi. Ancak size karşı duygularım çok yoğun ve sizinle sıkça görüşmek isteğindeyim... Eğer özürlerimi kabul eder ve bana bir şans daha verirseniz, lütfen olumlu bir mesaj gönderin!

♥ Benim için çok anlamlısın öyle ki senin bendeki yerin bu satırları yazmama sebep oluyor. Kabul edilemeyecek bir şeydi belki yaptığım ama sen de biliyorsun ki her insan hata yapar ve senden bir kereliğine olsun beni affetmeni diliyorum. Kalbindeki yerimi yitirdiysem, beni affetmeni bekleyemem. Ama tekrar düşünmen için kendine fırsat vermeni istiyorum. Yine eski günlerdeki gibi olalım sevgilim. Seni çok seviyorum.

♥ Bilirsin bir karıncayı bile incitmem... Seni de incitmek istemedim, inan ki istemeden oldu. Çoooook ama çoooook özür diliyorum senden...

♥ Günlerdir özrümü kabul etmen için mesaj yolluyorum... Lütfen, lütfen artık olumlu bir yanıt ver de içimdeki sıkıntıyı hafiflet! Tekrar yazıyorum.. Özür dilerim tüm olanlar için? Gerçekten çok üzgünüm?

♥ Senden özür dilemek için bana bir fırsat daha vermeni istesem ne dersin? Bu mesajla birlikte buluşmak ve konuşmak isteğimi dile getirsem, bana görüşme şansı verir misin? Umarım cevabın olumlu olur da beni çok mutlu edersin... Birtaneciğim seni çok seviyorum?

♥ Sağa dönüyorum olmuyor? Sola dönüyorum olmuyor... Yok nafile uyku tutmuyor... Çünkü aklım sende ve bugünkü kavgamızda... Bana kırgın olma istiyorum sevdiğim... Bu nedenle tüm kalbimle özür diliyorum! Bak uyku tutmuyor, haydi barışalım da güzel rüyalar görelim? Seni seviyorum!

♥ Mesajım yüreğimin en derin köşesinden geliyor? Bu nedenle şaka mı yapıyor diye düşünme sevdiğim? Kırgınlıklar kalksın istiyorum biriciğim. Özürlerimi kabul et!

♥ Özür dilemenin bir asillik olduğunu düşünüyor ve bugün buluşmaya gelmediğim için özür diliyorum senden. İnan bana elimde olmayan nedenlerden dolayı gelemedim?

♥ Yaptığım hatadan dolayı özür diler, bundan sonra böyle bir hatanın tekrar etmeyeceğine bildirerek, özürlerimin kabul edilmesini temenni ederim. Saygılarımla?

♥ Bu mesaj sana ne mi söylüyor? Dinle: ?Kırdım seni ama inan çok üzgünüm... Bugün için özür dilerim. İstediğim tek şey beni affetmen ve yine eskisi gibi olmamız.?

♥ Beyaz bir güvercin yolluyorum sana bu mesajla birlikte. Bu bir barış mesajı. Tüm kırgınlıkları yok etsin ve sen özürlerimi kabul et diye...

♥ Sağa dönüyorum olmuyor? Sola dönüyorum olmuyor? Yok nafile uyku tutmuyor çünkü aklım sende ve bugünkü kavgamızda... Tüm kalbimle özür diliyorum. Seni seviyorum?

İYİ GECELER MESAJLARI

♥ iyi geceler tatlım.

♥ iyi uykular sevgilim.

♥ Ak güvercin gönderiyorum tatlım, kanatlarında mutluluk, yüreğinde sevgi ve şevkat, kar beyaz tüylerinde kokun ve gagasında iyi geceler öpücüğü ona iyi bak.

♥ iyi geceler kakaolu sıcak sütüm.

♥ Allah'ım sana en güzel uykuları ve benli rüyaları bahşetsin biriciğim.

♥ En güzel gecelerin en güzel rüyalarını gör Bitanem tatlı uykular.

♥ gece karanlığında çığlık olur sesim, yosun kokusundan keskin sana özlemim, şimdi senin için kapanıyor gözlerim, iyi geceler sevgilim

EFSANE SÖZLER

Çin Atasözü
Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür...

Kişi Bilinmiyor
Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer... Nehir asla durmaz...

Edward de Bono
Yarının bugünden daha iyi olacağı ümidiyle yetinmek yerine, hemen bugün yarın uyandığımızda kendimizi önceki günden biraz daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir şeyler yapabiliriz.

Voltaire
Uzun bir tartışma her iki tarafında haksız olduğunun delilidir.

Epictetus
Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bu günden başlamıyorsun?

Miguel de Cervantes
Kalem aklın dilidir.

Jean Paul Sartre
İnsanın özgürlüğü, kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.

Jean Baptiste Racine
Başa kakılan bir iyilik daima hakaret yerini tutar.

Goethe
Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim.

Napoleon Bonaparte
Ayrılık, küçük ihtirasları unutturur, büyükleri kuvvetlendirir.

Don Herold
Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.

Friedrich von Schiller
Sevgi birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.

Daniel Defoe
İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar.

Oscar Wilde
Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir.

Goethe
Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar.

Tolstoy
Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.

Honore de Balzac
Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.

George Jean Nuthar
Hiç kimse yumrukları sıkılıyken net düşünemez.

Aristoteles
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.

Leonardo da Vinci
Insan ne kadar büyük ruhlu olursa, aşkı o kadar derin bir şekilde duyar.

Moliere
En çok hoşumuza giden insan kendimize benzettiğimiz insandır.

Ö M A
Hayatta en anlamlı kelime "BİZ", en anlamsız kelime ise "BEN" dir...

Emile Chartien
Hiçbir şey bir fikirden daha tehlikeli değildir. Eğer o fikir sahip olduğunuz tek fikirse.

Moliere
Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.

Anonim
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler ama ne düşüneceğinizi asla.

Denis Diderot
Azla mutluluk çokla didişmekten iyidir.

J.J. Ronsein
İnsan düşünmek, inanmak daha da önemlisi sevmek için dünyaya gelmiştir.

Eskhylos
İyi yaşamak değil, yaşamayı iyi bitirmek. İşte gerçek mutluluk budur.

Montaigne
Elin yaptığı herhangi bir şeyi bir başka el yıkabilir.

Charles Buxton
Çok kere en kuvvetli tenkit ses çıkartmamaktır.

William Shakespeare
Korkaklar ecelleri gelmeden birkaç kere ölürler. Cesurlar ölümü bir kere tadarlar.

La Fontaine
Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.

Aristophanes
Ne yaparsan yap. Yengeç yengeçtir. Doğru yürümez...

Marcus Porcius Cato
Aptallar akıllılardan pek az şey öğrenirler. Ama akıllılar aptallardan çok şey öğrenirler.

Campbell
Alışkanlıklar bırakılmazsa zamanla ihtiyaç halini alırlar.

Benjamin Franklin
Bir bugün iki yarına bedeldir...

La Fontaine
Ölü bir imparator olmaktansa yaşayan bir dilenci olmak daha iyidir.

Mary Shelley
Acaip şeyler, acaip düşüncelerden doğar...

Eflatun Plato
Konuşma insanın aklını kullanma sanatıdır.

Moliere
İnsan, güldüğü kadar insandır...

Konfüçyüs
Gölgesiz mutluluk olmaz, bak güneşte bile leke var.

Fatih Sultan Mehmet
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.

Moliere
Beni isterseniz dövün, ama bırakın istediğim kadar güleyim.

Victor Hugo
Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir.

Bechstein
Dostu olmayan insan en yoksul insandır.

Andre Gide
Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.

Epictetus
Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen, sahip olduklarına sevinen insan, akıllı bir insandır.

Albert Einstein
Düşlemek bilmekten daha önemlidir.

William Shakespeare
İyi yada kötü bir şey yoktur. Biz düşüncemiz ile iyi ve kötüyü yaratırız.

Abraham Harold Maslow
Elinde çekiç olan kişi herşeyi çivi olarak görür.

James B. Conont
Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor.

Anatole France
İnsan dünyada ancak dünyaya boş verdiği zaman mutlu olur.

Ö M A
Ona sevdiğinizi söylemek ya da hissettirmek için yarını beklemeyin. Yarın olduğunda o ya da siz artık olmayabilirsiniz...

Afrika Atasözü
Gözlerin rengi, biçimi ne kadar farklı olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır.

Oscar Wilde
Ne kadar çok kişi benimle ayni fikirdeyse, o kadar çok yanıldığımı düşünürüm.

Albert Camus
Kendine bir anlam arayan tek varlık insandır.

Andre Tardieu
Herkes dünyanın düzene girmesini ister. Fakat çabayı komşusundan bekler.

Jean Jacques Rousseau
Zor iş, zamanında yapmamız gereken fakat yapmadığımız kolay işlerin birikmesiyle meydana gelir.

Benjamin Franklin
Düşmanlarınızı sevin çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir.

Bertrand Russell
Kişinin duyguları bildikleriyle ters orantılıdır. Ne kadar az bilirsen, o kadar çok kızarsın.

Cucong
Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.

Demosthenes
En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle istediği şeyin gerçek olduğuna inanır.

Erich Fromm
Düşünmek günah işlemeye benzer, insan onun zevkini bir kez tattı mı artık ondan bir daha vazgeçemez.

Etienne Gilson
Çocuğuna küçük şeylerden zevk almasını öğreten ona büyük bir servet bırakmış olur.

Guy Hunter
Önemli olan, söylenenin ne olduğu ya da nasıl söylendiği değil, nasıl anlaşıldığıdır.

Benjamin Franklin
Küçük harcamaları gözden kaçırmayın. Bazen küçük bir delik koca bir gemiyi batırır.

Honore de Balzac
İyiliğinize inanılmasını istiyorsanız, ondan hiç bahsetmeyin.

Descartes
Rastgele bir doğruya ulaşmaktansa, yöntemli bir çabayla yanlışa ulaşmayı yeğlerim.

Frost
Ormanda iki ayrı patika vardı ve ben en az ayak izi olanını seçtim. İşte farklılık budur.

Publis Syrevs
Herkes başka birinin beceremediği bir konuda ustadır.

Voltaire
Çalışmak bizi şu üç şeyden kurtarır: Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar, Yoksulluk.

E. Raux
Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan da zevk almazlar.

Montesquieu
Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder.

Honore de Balzac
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.

Axel Munthe
Başarının dört şartı; bilmek, istemek, cesaret etmek ve susmaktır.

Eflatun Plato
Saygı olan yerde korku olur ama, korku olan yerde her zaman saygı olmaz.

Cicero
En haksız barışı, en adil savaşa tercih ederim.

Friedrich Holderlin
Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve onun kadar da alçalamaz.

Dale Carnegie
Konuşma, bir bayanın etekliği gibi; ilgiyi sürdürecek kadar kısa, konuyu kapsayacak kadar uzun olmalıdır.

Eflatun Plato
Cesaret, tehlike anında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.

Albert Einstein
Fantazi bilgiden daha önemlidir.

İspanyol Atasözü
Yarın hayatının en dolu günüdür.

Ö M A
Mutluluk ikiz olarak doğar. Onu tatmanın tek bir çaresi vardır o da paylaşmak.

Jean Genet
Eğer dünya hakkında birazcık birşey anlamak istiyorsak hınçtan ve nefretden arınmamız gerekir.

Necip Fazıl Kısakürek
Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.

Amie Suche
Yazı yazmayi öğrenmek, herşeyden önce düşünmeyi öğrenmektir.

Phyllis Bottome
Zorlukları karşılamanın iki yolu vardır; ya zorlukları değistirirsiniz ya da zorlukları çözmek için kendinizi.

Doris Lessing
İsterseniz yanlıs düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düsünün.

Honore de Balzac
Bugünkü kanunlar, büyük sineklerin delip geçtiği, küçüklerinde takılıp kaldığı bir örümcek ağı gibidir.

Konfüçyüs
Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın.

Descartes Akıllı olmak da bir şey degil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.

Oscar Wilde
Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar erkeklerin son aşkı olmak ister.

Napoleon Bonaparte
İnsanlar rakamlara benzer, durumlarına göre değer kazanırlar.

Samuel Smiles
Kitaplardan elde edilen tecrübe, ekseriya kıymetli olmakla beraber, sadece bir öğrenmedir; asıl hayattan edinilen tecrübeler ki hikmet mahiyetini taşır.

Sofokles
Bizi yaşamın ağır yükünden ve ıstırabından kurtaran tek sözcük sevgidir.

Wolfgang Amadeus Mozart
Ne üstün zeka, ne hayal gücü ne de her ikisi beraber, bir dahi yapmaya yeter. Sevgi, sevgi, sevgi... İşte bu dehanın ta kendisidir.

Newton
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.

Sokrates
İyimser bir insan ayakkabıları çalınınca “ayaklarım var ya” diyebilen insandır.

Goethe
Mal kaybeden, birşey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden herşeyini kaybetmistir.

Cenab Şahabettin
Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız...